8 Ağustos 2011 Pazartesi

hiçbir şey değişmiyor. hepsi aynı. biri gelsin ve ağzımızı burnumuzu kırsın istiyoruz bazen, ama değişmeyiz ki yine.

aptalca hatalar yapıyoruz, hata yaptığımızı bilerek. içimizden pişman olacaksın bile diyoruz kendimize. sonra ne oluyor, aylar sonra belki de yıllar sonra onları hatırlıyoruz hala, tekrar yaşamaya devam ediyoruz.

bazen insanlardan kurtulmak istiyorum. tek istediğim biraz yalnız kalmak ve tavana bakmak olduğunda yapacak çok işim oluyor hep. ev işleri, beynimin kendi işleri. hepsi o günü buluyor ve birikip duruyorlar. insanlar gerekli olsalardı her yerde bulunmazlardı ki zaten.

sadece canımı sıkıyor çoğu şey, huzur veren şeyler, huzur vermeyenler, hepsi. ben de.

4 Ağustos 2011 Perşembe

benim korkum geleceğim, sizinki de öyle ama anlamıyoruz ki birbirimizi.

ileride mutsuz olursam bunun sorumluluğunun benim olmasından benim korkum. kendi kendimi mutsuz etmekten, zaten ben dışında başka biri de bana bir şey hissettirmeye çabalamıyor.

önümdeki yollardan birine gitmem gerek ya, hangisi diye düşünmekten gündüz gözüyle gidemiyorum hiçbir yere. karanlık basınca da ağaçlar canavarlar gibi gözüküyor gözüme, hareket edemiyorum.

bazen düşünmek her şeydir. çoğu zamansa hiçbir şeydir ve size verdiği de budur. düşünürsün düşünürsün ve saatler boyu düşündükten sonra başlangıca geri dönersin, bir işe yaramamıştır kaybedilen zaman.

dedim ya ben benden korkuyorum, ben beni ileride mutsuz edersem, beni suçlamamdan korkuyorum.