10 Ekim 2009 Cumartesi

Dün, Bugün, Yarın

Dün; buradaydım. Mavi gökyüzüne bakıyor, özgürlüğümü görüyordum kuşların kanatlarında. Umudu ve umutsuzluğu kokluyordum şehrin kirli havasında, inceliyordum zihnimi, içinde benim de bilmediklerim var mı diye.


Bugün; mavi gökyüzü umutsuzluktan kararmış, özgürlüğümse biraz kısıtlı, bir iple bağlanmış gibi. Aklımda bilmediğim bir şeyler varmış gerçekten; bilmediğim biri. Kim olduğunu sorguluyorum şimdi.

Yarın; mavilik görünemez oldu duygularını kaybetmiş, hissedemeyen ruhların oluşturduğu flu perdenin ardından. Kuşlarsa özgürlüğüm gibi yok oldu, uçmuyorlar artık, onları da yaşatamadım. İpler zincirlere, yaşadığım yerse dikenli tellerle dolu bir hapse dönüştü. Çaresizlik içime dolmasın diye nefes bile alamıyorum. En önemlisi ise keşfettim içimdeki kişinin ben olduğumu. Kendim olduğumu sanırken en güzel anılarımın yaşattığı gerçek ben.

Trajikomik bir son bu; kendimi bulduğum an kaybedecek olmam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder