10 Ekim 2009 Cumartesi

Oyunda aşk başkadır, hatta belki de saçmadır.

Gözlerin bozukluğu sadece uzağı görmeyi değil düşünceleri görmeyi de etkiliyor belki. Ve ben gözlüksüz biri olarak ne düşündüğünü bilemediğimden,susuyorum. Belki de susmak daha iyi olduğu, sessizliğin uyuşturucu etkisi olduğu için.

Sanırım aklın, alışkanlığın etkisi bu olsa gerek? Karanlıktayken mum bulmak gibi otomatiktir belki, neyin nerede olduğunu bilirsin, sen koymuşsundur çünkü. Ama ben sadece kendi düşüncelerimi biliyorum, onları oluşturan benim çünkü. Tahmin edilemez mi seninkiler? Saatler geriye sarmaya başlarsa, belki.

Ama artık biliyorum ki önemli olan sen değilsin ben değilim biz değiliz, sadece egoyu tatmin etme duygusu bizdeki, hepimizdeki. Ve beyin öyle ki; kafayı taktıysa bir seye unutamıyor ne kadar istese de. Aslında bu unutamama deli ediyor, isteklere neden oluyor. Unutamadığımız, beceremediğimiz için her şey. Bir bilgisayara 15 basar dediğimiz beynimiz, bir bilgisayar gibi geri dönüşüm kutusuna atamıyor zamanın getirdiklerini. Ama biliyorum ki hırs saçma, biliyorum ki yaşananlarda saçma ve hayat gibi bir oyunda isen;

aşkta saçma.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder