22 Kasım 2009 Pazar

gece olmalı hep.

karamsarlık olsun diye değil ama, güneş yüzümüze vurmadan, gerçekleri hemen görmeden yatmak için bir gece.


ve gece en iyi sırdaştır, tekin görünmesede arka sokaklarındaki yalanlarıyla ve sisli perdeleriyle, yalanları gizlediği gibi sırları da gizlemeyi bilir silüetler ardında.

gece, kimseye söylemez sırlarımızı biz haykırmadıkça, onun haykırışları, onun sesi bir boşluğa açılır ve dağılmaz uzaklara. sadece kendi bilir, bağıramaz, susar gece. sessizce bekler anlatmanı, anlar seni çünkü tüm sırları biliyordur o, tüm insanları biliyordur. seni de bir düşünce kalabalığının içinde şefkatle idare eder.

korkularını barındırır bazen gece, ya ağzını açarsa pandora'nın kutusunun? ya korktuklarımızı yüzümüze gösterir, bizi kaçırırsa gerçeklerden, ya da inanmak istediğimiz, bağlandığımız yalanlardan? ama o bilir ne yapacağını, her zaman. ve gereken kadarını gösterir sinsi yüzüyle, gerekli görmediklerini evrenin sonsuz karanlığında boğar, geri gelmemek üzere.

karanlığın gizemidir gece, endişeli gülümsemeler silüetinde...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder